Aşık Gevheri

Herhangi bir filtre seçin ve sonuçları görmek için Uygula'ya tıklayın

Gevherî, 17. yüzyılda yaşamış olduğu tahmin edilen bir Türk halk ozanıdır. 1998 yılında Prof. Dr. Şükrü Elçin tarafından yayımlanan Gevherî Divanı adlı eserde, ozanın cönklerde ve yazmalarda yer alan 945 şiiri bir araya getirilmiştir.

Yaşamı

Hayatı hakkında pek fazla bilgi olmayan Gevherî, aruz ve hece ölçüsü ile şiirler yazmıştır. Önceleri asıl adının "Mustafa" olduğu sanılırken, sonradan bir şiirindeki "Bir kemter kulundur Garip Mehemmed" dizesinden adının "Mustafa" değil, "Mehmed" olduğu ileri sürülmüştür. 1700 yılında ölen ozan ve hattat Bahri Paşa'nın divan kâtipliğini yaptığı da biliniyor. Onun, İstanbul ve Bursa’daki divan katipliklerini, imparatorluğun diğer büyük memleketlerinde de kısa aralıklarla yürüttüğüne bakılırsa medrese tahsili gördüğü anlaşılmaktadır. Aruz ile yazdığı şiirlerindeki söyleyiş de bunun başka bir delildir. Ölümü 1127/1715’ten sonradır.

Şükrü Elçin, bazı şiirlerinde geçen Hacı Bektaş adını, onun Hacı Bektaş Veli’ye intisabından çok bir Bektaşi muhibbi olmasının işareti olarak kabul eder.

Tameşvarlı İbrahim Naimeddin’in Hadikatü’ş Şüheda ve Müstakimzade’nin Tuhfe-i Hattatin adlı eserinde adı geçmektedir. Musiki ile de ilgilenmiş olan Gevheri’nin kendi adını taşıyan bir de hava vardır. Aruz ile yazdığı şiirlerinde başta Fuzuli olmak üzere klasik şairlerimizin tesiri görülür. Yüzyılın başlıca adlarından biri olmasında, belki de, aruz veznini hece vezni kadar başarılı bir şekilde kullanan ender şairlerden biri olmasın da rolü vardır.

Usta bir aşık olması, onun sevilip örnek alınmasına vesile olmuştur. Pek az aşığa nasip olan bir husus da, sadece onun şiirlerine yer veren bir mecmuanın bulunmasıdır. Şiirleri arasında çeşitli tarihi olaylara yer verenler de vardır. Avusturya’ya karşı açılan 1663 ve 1689 seferleri için söylediği şiirlerini bu arada sayabiliriz.

Şairname’lerden sadece Gubari’de adı geçmektedir; Sun’i ve Hızri’de ise Cevheri adıyla kayıtlı olan şairin Gevheri olması muhakkaktır.

Bazı şiirleri

  • Beyaz Göğsün Bana Karşı
  • Bir Elâ Gözlüden Şikayetim Var
  • Bizden Selam Olsun Gül Yüzlü Yare
  • Bugün Ben Bir Bağa Girdim
  • Bugün Ben Bir Güzel Gördüm
  • Bülbül Ne Yatarsın Yaz Bahar Oldu
  • Dağlara Gel (Ozan Erhan Çerkezoğlu ve Grup Yorum Seslendirmiştir)
  • Dila Gör Bu Cihan İçre
  • Ey Benim Nazlı Cananım
  • Ey Peri Cihana Sen Gibi Dilber
  • Garip Turna Bizi Senden Sorana
  • Hey Ağalar Bir Sevdaya Uğradım
  • Hey Ağalar Zaman Azdı
  • Mecnun'a Dönmüşüm Bilmem Gezdiğim
  • Sözün Bilmez Bazı Nadan Elinden
  • Şunda Bir Dilbere Gönül Düşürdüm
  • Bulunmaz

Anahtar Kelimeler: 

Benzer İçerikler

Rastgele Parça

Zindanlardan taşa taşa kar beni
Mamak'lardan metris'lerden sor beni
Diyarbekre kanla bastım mührümü
Ceset ceset kefen kefen sar beni

Bu türkü mor dağların emanetidir
Firari mahpuslara bir avuç su
Bir türkü dilimi içerdekine
Çeyiz sandıgına oyalı yazma
Memeye süt Ve baharın toprağa bereketidir
Sığmaz dört duvarın yanına, dikenli tele
Cesur mermidir, mavzer yatağında bu
Önü kıtlık kıran, zemheri
Ardı ateş külü, kızılcık
Ve menekşedir Bir teli asuri vurur, bir keldani
Ve yeşile çalar her mevsim
Petrol mavisini Kan kızılını
Kavruk dudakların tuzunda tadı
Fırat'ı Dijle'yi vurur Heyy bre
Şahin gagasında Can suretidir
Kara saçlım Gül benizlim Sevdiğim
Bu türkü Mor dağların emanetidir
Gün kar yanığı yüze vuranda
Debreşir gökçe yürek
Kasketi keder gömleği kan
Sevdası bir uçurumdur
Gözleri kor tanesi gözleri hançer
Gözleri cesarettir
Krizantem çiçegidir emegi gülüm
Elleri cesur vede hünerli
Mor dağların ardında
Üç koca destan üç koca dünya
Üç denklem Üç şifre üç atom çekirdeği ve
Bir çakmak bir kıvılcım birde dinamit
Gün kar yanığı yüze vuranda
Mor dağların türküsü gelir
Onlar güneşin bağrında ateş
Yer yüzünde bir taze çiçektiler
Namluda namusun fişengi
İsyanda yürek kara düşte
Bembeyaz gerçektiler
Ben yılların sevdası Nazlım
Sabır kıyısında Kin köpüğü
Al almada Başaklarda
Gül dudaklarda hasret
Söyle türkünü sen Erinme nazlı bacım
Ağlamadan Karalara bağlamadan
Kına gecelerinin sevincinde
Lurke'de Goven'de Temirağa'da.